Transit Bipartition İstanbul
Şeker hastalığı, günümüzde gitgide artış gösteren, kandaki şeker seviyesinin yükselmesine bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. Başta genetik ve beslenme olmak üzere pek çok hastalığa ve faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilen şeker hastalığının nedeni pankreasın insülin üretiminde yetersiz kalması veya pankreas tarafından üretilen insülin miktarının glikoz yönünden metabolik dengeyi sağlayabilecek kadar olmamasıdır. İnsülin hormonu görevlerinden biri kana karışarak şeker seviyesini düzenlemektir ve görevini tam anlamıyla yerine getirememesi sonucunda kan şekeri yükselir ve buda birçok organ ve sistemin fonksiyonlarını olumsuz etkilenmesine sebebiyet verir. Günümüzde TİP 2 diyabetlileri için çok uygun bir tedavi seçeneği olan şeker ameliyatları, İstanbul Transit Bipartition cerrahlarından birisi olan Prof. Dr. Samet Yardımcı tarafından gerçekleştirilebilmektedir. Obezite ile ilişkili olan diyabetlilerde uygulanan Transit Bipartition(Döngüsel İki Bölmeli Laparoskopik Tüp Mide Ameliyatı) nedir, nasıl yapılır, riskleri nelerdir, hastane süreci ve ameliyat hakkındaki tüm sorularını yanıtlarını burada bulabilir, ayrıntılı bilgi için bize istediğiniz zaman ulaşabilirsiniz.
Yaşam Konforunu Bozan Bir Hastalık: Şeker Hastalığı
Son 50 yılda şeker hastası sayısının 10 kat artması ve organlarda meydana gelen hasarların ölümle neticelenebilecek bir boyutta oluşu tıp dünyasında endişe yaratmaktadır. Dünya’da her 11 yetişkinden 1’inin şeker hastası olduğu gerçeği günümüzde araştırmalarca kanıtlanmıştır. Şeker hastalığının Türkiye’deki durumu ise diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça kötüdür. Türkiye’de doğru teşhis yada tedavi alamayan 8 milyon civarında şeker hastası olduğu bilinmektedir. Şeker hastalığının tehlikesini sebep olduğu kalp krizi, uzuv kaybı, felç vb. durumlar ile daha somut bir şekilde gözlemleyebiliriz.
Şekerin insan metabolizmasının ve organlarının üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi daha net bir şekilde anlamak adına, Dünya’da yapılan tüm sağlık harcamalarının%5 ila 10’unun şeker hastalığına bağlı komplikasyonlar sonucu oluştuğu gerçeği dikkate alınmalıdır.
Şeker Hastalığı Tanısını Nasıl Konur?
Öncelikle kişinin şikâyetleri doğrultusunda şeker hastalığının başlayıp başlamadığını anlamak için doktorlar tarafından açlık kan şekeri tahlili istenebilir. Son aylarda kan şekeri seyrini gösteren HbA1c düzeyinin %6,5’un üzerinde olması ve rastgele bakılan şeker seviyesinin 200 mg/dL’nin üzerinde olması direkt olarak şeker hastalığına işaret eder. Şeker hastalığı teşhis edildikten sonra yapılacak en doğru hamle hangi gruba dâhil olduğunu tespit etmek olacaktır. Tip 1 yâda tip 2 ‘nin belirlenmesi ve sonrasında tedavinin bu doğrultuda şekillendirilmesi şeker hastalığının tanısının konulmasında önemli bir basamaktır.
T2dm Şeker Hastalığı Nedir?
Türkiye’de sayısı gün geçtikçe artan şeker hastalarının çoğunluğu T2DM’dir. T2DM kısaltmasının anlamı TİP 2 Diyabettir ve bu ifade Tıp dünyasında kabul görmüş bir terimdir. TİP2 şeker hastalığı insülinin vücutta üretildiği ancak yeterli gelmediği ya da kullanılamadığı koşulu ifade eder. İnsülinin hiç üretilememesi ise TİP 1 şeker hastalığı olarak nitelendirilir. Sık karşılaşılan T2DM metabolik cerrahinin ana konusudur ve genellikle obezite ile ilişkilendirilir. Bu durum kilo fazlası olan kişilerde yağ hücrelerinden salgılanan hormonların gerekenden fazla insüline ihtiyaç duyulmasına sebebiyet vermesiyle açıklanabilir. Bu da vücutta insülin direncine yol açabilir. Üretilen fazla insülin de açlık merkezini sürekli olarak uyararak sık sık yemek yemeye ve bunun sonucunda kilo alınmasına sebep olur. Kısır döngüyle sonuçlanan bu karşılıklı etkileşim insülin direnci etrafında gelişmektedir.
Şeker Hastalığı Kimlerde Sık Görülüyor?
TİP 2 şeker hastalığında insülin salgılanmasında bozukluk söz konusudur ve bu hastalığın genetik faktör, beslenme ve obezite ile doğrudan ilişkisi olduğu bilinmektedir. Hastalığın başlamasından bir süre sonra dokularda insülin duyarlılığının bozulması ve direnç gibi durumlar gelişebilmektedir. Bu durum genellikle orta yaşlı kişilerde görüldüğü gibi sıklıkla yetişkinlerde de görülebilmektedir.
Doğrudan kişinin sindirim sistemini etkileyen ve insülin ihtiyacına sebep olan durumlar hareketsiz yaşam döngüsü, sporsuz bir yaşam, fazla kalorili yiyeceklerin tüketimi, aşırı kafeinli içecekler tüketmek olarak sıralanabilir. Bu durumların yaygınlığına bakıldığında şeker hastalığından şüpheleniliyorsa vakit kaybetmeden Metabolizma Hastalıkları bölümüne görünmek ve mümkünse obezite cerrahı ile de görüşmek gereklidir.
Metabolik Cerrahi Nedir?
Mide ameliyatlarından sonra diyabetin düzeldiğini gösteren bulgular ilk kes 100 yıl önce elde edildi. Bunu takip eden gelişmeler neticesinde doktorlar 1950’lerde obeziteye karşı bariatrik cerrahi tedavisinin başarısını kaydettiler. 2000’lerde ise deneysel hayvanların dahil edildiği çalışmalara başlanarak sindirim sistemi ameliyatları ile kan şekeri arasındaki ilişkiyi netleştiren çalışmaların da önü açılmış oldu. Devam eden bu araştırma sürecinde 2015 yılına kadar yapılmış klinik hasta tedavilerinin başarılı sonuçları neticesinde cerrahi tedavi yöntemleri doktorlar tarafından uygulanmaya başlandı.
Tip 2 türüne sahip şeker hastalarına uygulanan metabolik cerrahi ameliyatları ile kandaki yükselen şeker seviyeleri kontrol altına alınabilmektedir. Türkiye’de son 10 yılda bilinen tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınamamış pek çok hastada obezite gelişimi görülmektedir. T2DM ve Obezitenin birlikte tedavi edilebilmesi için yapılan tüm cerrahi müdahalelere “metabolik cerrahi” denir. Metabolik cerrahinin temel amaçları sindirim sistemi anatomisini değiştirmek ve metabolizmayı düzenleyen biyokimyasal ve fizyolojik değişiklikleri sağlamak olarak ifade edilebilir.
Şeker Hastalığından Ameliyatla Kurtulmak Mümkün Müdür?
Transit Transit Bipartisyon gibi ameliyatlar sayesinde hastalar, şeker hastalığının ilerleyici tahribatından kurtulmakta ve daha konforlu bir hayat yaşamaktadır. Şeker hastalığı tedavisinin ameliyat ile gerçekleştirilebilmesi TİP 2 hastaları için umut olsa da TİP 1 hastaların da tersi bir etki yarattı. TİP 1 hastaları için bu yöntemin uygulanamamasının sebebi vücutta hiç insülin üretimi olmamasıdır. Cerrahi müdahale sonrası tam düzelme oranı %80 – 90 civarında iken geri kalan vakalarda da kısmi düzelme sağlanmaktadır. Bu oranlar hastanın yaşına, hastalığın süresine, insülin rezervine ve yapılan ameliyatın tipine göre de değişmektedir.
T2DM şeker hastalığının düzelmesi için gerçekleştirilen metabolik cerrahinin 2 etki mekanizması bulunmaktadır:
Kalori Kısıtlanması
Ameliyat sonrasında alınan gıda miktarlarının kısıtlanması ile oldukça etkili cerrahi bir şekilde kan şekeri seviyeleri hızla düzelir. Buna bağlı olarak Karaciğerdeki glikoz üretimi azalırken yeme içme gereksiniminde de azalma gözlenir.
Kilo Kaybı
Mide ameliyatlarından sonra en az 4 aylık bir süre içerisinde kilo kaybı gözlenmeye başlar. Kilo kaybının kan şekerini dengeleyebilecek boyuta gelmesi kayda değer ölçülere ulaşması gerekir. Zayıflamak fazla yağ dokusunun kaybına sebep olur ve hücrelere daha fazla glikoz girer. Kan şekeri ayarı da artık kullanılabilir hale gelen bu glikozlar ile sağlanır.
Transit Bipartisyon Ameliyatı Nedir?
Şeker hastalığının obeziteyle ilişkilendirildiğinde şekeri dengelemek amacıyla yapılan ameliyat çeşidine Transit Bipartisyon adı verilir. Transit Bipartisyon ameliyatı düşük riskli bir ameliyattır ve bu yöntem ile hasta vücutta herhangi bir yabancı materyal ile dolaşmak zorunda kalmaz. Transit Bipartisyon ameliyatında ince bağırsak hormonlarının aktivasyonları yeniden sağlanmış olur. Transit Bipartisyonda tüm sindirim sistemi endoskopik olarak incelenir ve varsa diğer sorunlar da kolaylıkla tespit edilir. Ancak Antrum ve pilor alanlarının korunur.
T2DM hastalarının tedavisinde yüksek oranlarda başarı sağlayan Transit Bipartisyon ile doğal sindirim fonksiyonları korunur. Transit Bipartisyon iki basamaktan oluşan bir ameliyattır. İlk basamakta standarttan geniş bir tüp mide oluşturulması söz konusudur. İkinci basamakta ise midenin alt kısmındaki antrum bölümünden ince bağırsağa bypass- anastomoz yapılır.
Biliopankreatik diversiyon+duodenal switch ameliyatıyla benzer nitelikte olan Transit bipartisyonda hastanın 3 ay sonra normal kan şekeri seviyelerine inmesindeki başarı oranı %90 civarındadır. Dışlanmış bir bağırsak bölümü olmayacağı için folik asit, demir gibi maddelerin eksikliği yaşanmamakta ve ciddi emilim bozuklukları da meydana gelmemektedir. Transit Bipartisyon ile 6 ay sonunda obez & TİP2 şeker hastalarının ideal kilolarına gelmeleri sağlanabilir ve aynı zamanda beslenme problemleri de çözüme ulaşabilir.
T2DM’li Hastaların Hastaneye Yatışı ve Ameliyat Süreci Nasıldır?
Transit Bipartion ameliyatı ve benzerleri için hastalara en az 5 günlük bir hastane süreci ön görülmektedir. Süreç check up ile başlar, takip eden 1 gün ameliyat işlemleri için, 3 gün ameliyat sonrası yatış için düşünüldüğünde Transit Bipartion ameliyatı için toplamda 5 gün yeterli olacaktır.
Başlangıçta hasta, şeker hastalığının tipi, insülin rezervi, bunlara bağlı olarak ameliyattan fayda görme olasılığı ve süreci etkileyebilecek yandaş hormonal ya da metabolik hastalıkların var olup olmadığı gibi pek çok konu açısından değerlendirilir. Örneğin, hastada diyabete bağlı böbrek fonksiyonlarında bozukluk gerçekleştiyse ameliyatın seyrini ve bu iyileşme sürecini etkileyecekse operasyon ertelenecek ve hastanın bu durumunun stabil hale gelmesi beklenir.
Operasyondan önce psikiyatri, Göğüs hastalıkları kalp hastalıkları gastroenteroloji konsültasyonları ve Solunum Fonksiyon testleri, EKG, Ekokardiyografi, Efor testi, üst endoskopisi ve üst abdominal ultrasonografi gibi tetkikler yapılmalıdır. Ayrıca anesteziyle görüşülür ve anestezi uzmanı “ameliyat olabilir” onayı verirse hastanın 1 gece öncesinde yatışı yapılır. Hastanın ameliyatı genel anestezi altında laparoskopik yöntemle ameliyata alınan ortalama 2 saat sürmektedir. Operasyonu takip eden 4 saat sonra hasta yürütülür, ertesi gün su içilir. Ameliyat sonrası 2.gün karın tomografisi çekilir ve ameliyat alanı kontrol edilir. Bu süreçte düzenli olarak solunum egzersizleri yaptırılır. 3. Gün diyetisyenle konsültasyon yapılır ve destek ilaçlar belirlenir. Son olarak kontrol tarihleri de hastaya iletilir.
İstanbul Transit Bipartition Ameliyatı
Sağlıklı bir beden ve konforlu bir yaşam için yapmanız gereken kilo kaybederken insülinle de vedalaşmak. TP2M’liler için önerilen Transit Bipartition gibi ameliyatları tercih ederek şeker hastalığını gelişmesi ihtimalinin önüne geçerek sağlıklı ve uzun bir ömür sürdürebilirsiniz.